Temel insan hakkı ihlallerine neden olan tüm “kötülükler” aynı kaynaktan besleniyor! Tarih acı deneyimlerle dolu. İtalya'da, Almanya'da, Polonya'da, Irak'ta, Suriye'de, Asya'da, Afrika'da... saymakla bitiremeyecegimiz cografyalarda aynı kötülük iş başındaydı.

Bu hafta, yine evlerinden, yurtlarından edilmeye çalışılan ve yaşam hakları elinden alınan Filistin Halkının maruz kaldığı kötülüklere şahit olduk. Göremediklerimizi veya şahit olmadığımız zulmü tahmin etmek hiç zor değil. Filistin topraklarında Yahudi yerleşimcilere yer açmak için uzun süredir devam eden zorla sınır dışı etme girişimleri, sivil yerleşim yerlerine ağır silahlarla yapılan saldırılar sonucunda yaşanan can kayıpları ile insanlık adına utanç verici boyutlara varmıştır.

Filistin Halkı hiçbir yere gitmeyecek ve birlikte barış içinde yaşama koşulları sağlanıncaya kadar direnecek!

Doğu Kudüs'te evi üç kez yıkılan ve her defasında yeniden inşa eden Filistinli bir meslektaşımız “Bizim kültürümüzde evlerimiz güneş gibidir. Bize rızık ve hayat veriyorlar. Onları yeniden inşa etmeye devam etmeliyiz”. Benzer şekilde, İsrail askerlerinin tanklarıyla evini yıktığı Filistinli direnişçi "dünyanın en güzel yeri değilsin Filistin, bunun farkındayım. Üstelik harabeler içindesin, yıkık döküksün, karmakarışık bir ülkesin ama benim yurdumsun" dediği gibi kendi yurdunda yaşamaya çabalayan bu insanlar için barış koşullarının ve temel insan haklarını tesis edilmesi şarttır.

Sosyal hizmet uzmanları olarak, barış içinde bir yaşamı savunmak en temel ilkemizdir. Huzur ortamı ve barışın tesisinde sosyal hizmetin rolü hakkında tarihsel süreç içinde dünyanın dört bir yanından bilgi topladık ve deneyim kazandık. Şiddetten uzak bir barış ortamında herkes için güvenli ve daha iyi bir gelecek için çalışmak ortak sorumluluğumuzdur.

Ortak bir gelecek için, Filistin'e karşı yıllardır yürütülen acımasız, orantısız saldırılar durdurulmalı ve İsrail’in koyduğu ambargoya ve işgale bir an önce son verilmelidir. Filistin halkı adına özgür, demokratik ve barış içinde bir ülkenin inşası için tüm dünya devletleri ve uluslararası kuruluşların zaman kaybetmeden harekete geçmesi gerekmektedir.

Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği